Türkiye’de HumanGroup tarafından temsil edilen, dünyanın en büyük “üst düzey yönetici seçme ve yerleştirme” ağlarından IRC’nin yaptığı ankete göre, üst düzey yönetici arayan şirketlerin adaylarda aradığı en önemli özellik “insan yönetimi becerisi”. Stratejik düşünme ve değişim yönetimi onu izlerken, Türkiye’deki şirketler yönetici adaylarından öncelikle “vizyoner olmalarını” bekliyor.
Dünyanın en büyük üst düzey seçme ve yerleştirme ağlarından biri olan IRC’nin 16 ülkede yaptığı ankete göre, şirketlerin üst düzey yöneticilerde aradığı ilk üç özellik, “insan yönetimi becerisi, stratejik düşünme ve değişim yönetimi”. Anketin Türkiye sonuçlarında ise ilk sırada “vizyoner olmak” gelirken, “insan yönetimi becerileri ve stratejik düşünme” onu izliyor.
Dünyada yaşanan ekonomik ve siyasal krizlere rağmen, kriz yönetimi ve finansal bilgi hiçbir ülkenin ilk üç önceliğinde yer almıyor. Aynı şekilde, dünya “dijital çağı” yaşamasına rağmen teknolojiye yakınlık da yalnızca Çek Cumhuriyeti’nde ilk üçte yer alıyor.
Gaye Özcan: “Çalışanlar, insan yönetimi konusunda yöneticileri yetersiz buluyor”
IRC’nin Türkiye temsilcisi HumanGroup’un Genel Müdürü Gaye Özcan, yoğun rekabet ortamında şirketlerin yetenekleri elde tutmak istediğini bu nedenle önceliklerinin “insan yönetimi” olduğunu söylüyor: “Öncelik insan yönetimi, çünkü bağlılığı birinci dereceden etkileyenler yöneticiler. Çalışanlar da insan yönetimi konusunda yöneticilerini yetersiz buluyor. Yetersiz yönetim temelde organizasyonlarda yönetici atamalarının, insan yönetimi yetkinlikleri esas alınarak değil, teknik bilgi ve becerilere odaklanılarak yapılmasından kaynaklanıyor. Dijital dünya ile birlikte yöneticilerin gelişimi, yetenekleri elde tutmak ve bağlılığı artırmak için daha çok önem kazanıyor. Çünkü mekandan bağımsız, yatay organizasyon yapılarında çalışanları aynı hedef etrafında toplayabilmek, motive edebilmek ve performans göstermelerini sağlamak daha da zorlaşıyor. Yöneticilerin kendini, ekibini ve işini tanıyarak, yeniliklere açık olarak, empati geliştirerek, farklı bakış açıları edinerek insan yönetimi becerilerini geliştirmeleri gerekiyor.”
IRC, dünya çapında tamamladığı 30 bine yakın projeyle dünyanın en büyük 10 “üst düzey yönetici seçme ve yerleştirme” ağlarından biri. 6 kıtada, 35’ten fazla ülkede, 70’i aşkın ofiste faaliyet gösteren üyeleriyle küresel olarak her sektörden 1000’den fazla firmaya hizmet veriyor. Dünyanın en büyük şirketlerinin sıralandığı Fortune 500’deki firmalar IRC’nin küresel ağından da yararlanıyor. IRC, Türkiye’de 2012’den bu yana HumanGroup tarafından temsil ediliyor. Gaye Özcan, IRC ile işbirliğinin yerel yanında uluslararası firmaların üst düzey yönetici ihtiyaçlarını karşılama konusunda önemli bir know-how’ı ve bilgi birikimi sağladıklarını söylüyor.
“Direct Search” bir numaralı yöntem
Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu farklı ülkelerden global IRC ofislerinin ağırlıklı olarak birlikte çalıştığı sektörler arasında Üretim ve Hızlı Tüketim diğer sektörlere göre oldukça belirgin bir biçimde daha çok yer tutuyor. IRC ofislerinin üst düzey seçme sürecinde kullandığı ilk 3 yöntem arasında “direct search” (ilgili kişilere doğrudan ulaşarak ikna etmek) yöntemi ağırlık kazanıyor. Onu kişisel network, sosyal network, sosyal medya ve ağlar takip ediyor.
Yıllık ücretler 500 bin doların altında
16 ülkeden 13’ünde işe yerleştirilen CEO’ların yıllık ücretleri ortalama 500 bin doların altında. Türkiye de ortalama 500 bin doların altındaki ücret seviyesi ile Avrupa ülkeleri ile aynı grupta yer alıyor. En yüksek ücretler ise yıllık 500 milyon dolara kadar çıkan Kuzey Amerika’da. Kanada ve İsveç’te baz ücret, prim ve yan hakların ağırlığı ücret paketinde eşit durumdayken İngiltere’de prim ağır basıyor. Diğer ülkelerde paketin ağırlığını baz ücret oluşturuyor. Sunulan yan haklar arasında ise ilk üçte hisse paylaşımı, kar payı ve emeklilik planı yer alıyor.
Yerleştirmelerin çoğu CEO/Genel Müdür pozisyonları
Katılımcıların yüzde 55’i işe yerleştirme yaptıkları pozisyonların CEO/Genel Müdür ağırlıklı olduğunu söylüyor. “Son 3 yılda yönetici yerleştirme sayınızda nasıl bir değişim oldu” sorusunu katılımcıların yüzde 41’i artış olduğu şeklinde yanıtlıyor. Bununla birlikte yüzde 32’si azalma olduğunu, yüzde 27’si de bir değişiklik olmadığını belirtiyor. Artış olduğunu belirten ülkelerden ABD’nin Kaliforniya ofisinde bu artış yüzde 40’a kadar çıkıyor. Bunun sebebinin 2008 ile 2010 arasında ekonominin çok kötü olması gösteriliyor. ABD, Almanya ve Peru’da bu artış oranı yüzde 20, Norveç’te yüzde 10 düzeyinde olmuş. Genel olarak artış nedenleri arasında C seviyesindeki yöneticilerle olan ilişkilere özel önem verilmesi, bölgede ofis açan “Startup” ya da uluslararası şirketlerin sayısının artması gösteriliyor. Almanya’da ekonominin istikrarlı olmasının ve işsizlik oranının tarihi olarak son 20 yılın en düşük seviyesinde olmasının gözlemlenen artışta etkili olduğu belirtiliyor.
Ekonomik durgunluk yönetici hareketliliğini azaltıyor
Yönetici yerleştirme sayısında azalma olduğunu belirten ülkelerden Polonya’da yüzde 15, Avustralya’da yüzde 10 düzeyinde bir düşüş var. Polonya üst düzey yönetici yerleştirme sayısındaki düşüşü, düşük fiyatla çalışan işe alım danışmanlarına ve ana çalışma sektörleri olan finansal pazardaki gerilemeye bağlıyor. Düşüş İngiltere ve Danimarka’da ise daha yüksek, yüzde 30. Bunun nedeni ise ekonomik durgunluk olarak açıklanıyor. Avustralya ise şirketlerin daha çok şirket içi işe alım ekiplerini kullandığını, yerel ve küresel ekonominin zayıfladığını ve LinkedIn gibi sosyal medya mecralarının düşüşte etkili olduğunu söylüyor. Ekonomik durgunluk yüzünden yöneticiler mevcut şirketlerinde daha uzun kalma eğilimi gösteriyor.
Ankete katılan ülkeler: Türkiye, ABD (Kaliforniya, Philadelphia ve Kuzey Amerika), İngiltere, İtalya, Almanya, Norveç, Çek Cumhuriyeti, Norveç, Avustralya, İsveç, Danimarka, Polonya, Kanada, Avusturya, Peru, Ukrayna