BLOG

HumanGroup’un “İnsan Kaynakları (İK) Algısı” anketine göre, çalışanların dörtte üçü İK departmanının gerekli olduğunu düşünüyor. Buna karşın, İK’nın şirketin stratejik kararlarında etkili olduğunu düşünenlerin oranı yalnızca yüzde 36. Yaklaşık yarısı “yönetici” pozisyonunda olan katılımcıların yüzde 13’ü İK’yi “kar merkezi” olarak görürken, her 10 çalışandan 7’si İK departmanının “kısmen” ya da “tamamen” çalışanlara eşit mesafede durmadığını söylüyor.

HumanGroup, çalışanların “İnsan Kaynakları (İK) departmanları ve yöneticileri” konusunda neler düşündüğüne yönelik bir anket gerçekleştirdi. Sosyal medya üzerinde, yüzde 47’si yönetici olan yaklaşık 100 kişi ile yapılan “İK Algısı” anketine göre, çalışanların yüzde 76’sı İK departmanlarının “gerekli” olduğunu düşünüyor. Buna karşın, İK’nın şirketin stratejik kararlarında etkili olduğunu düşünenlerin oranı yalnızca yüzde 36. Katılımcıların yalnızca yüzde 13’ü “İK kar merkezidir” derken, yüzde 37’si İK’yı “maliyet merkezi”, yüzde 42’si ise “hem kar hem de maliyet merkezi” olarak görüyor.

HumanGroup Genel Müdürü Gaye Özcan, yoğun rekabette yetenekleri bulmak, elde tutmak ve geliştirmek isteyen şirketlerin “güçlü İK departmanı” istemelerine rağmen, İK’yı stratejik ortak görme konusunda ilerlemenin yavaş olduğunu söylüyor: “Bunun en önemli nedenlerinden biri elbette ankette de gördüğümüz gibi İK’nın hala maliyet merkezi olarak görülmesi. Yetenek yönetimi bugün şirketlerin bir numaralı önceliği, ancak bunu öncelikle yönetecek olan İK departmanlarını güçlendirme konusunda aynı kararlılıkta değiller.”

Dinliyor, çözüm arıyor, geliştiriyor

Ankete göre, İK departmanının herkese eşit mesafede durup durmadığı konusunda, çalışanların yalnızca yüzde 32’si “Evet” yanıtını veriyor. Her 10 çalışandan 7’si İK departmanının “kısmen” ya da “tamamen” çalışanlara “eşit mesafede durmadığını” belirtiyor.

İK departmanları konusunda en olumlu düşünceler, İK politikalarının bu birim tarafından belirlendiği, kurumsal kimliğin korunduğu (yüzde 48), kolay ulaşılabildiği, çalışanların sorunlarını dinleyip çözüm aradığı (yüzde 48), çalışanların gelişimi için eğitim, koçluk, rotasyon gibi olanakları sağladığı (yüzde 45) yönünde. Buna karşın katılımcıların yarıya yakını İK departmanının çalışanlar arasında iletişimi, bilgi paylaşımını, işbirliğini arttırmadığını, birliktelik duygusunu güçlendirmediğini kaydediyor.

Çalışanlara İK yöneticisi konusundaki görüşleri sorulduğunda yüzde 44’ü kendisini yöneticiye yakın hissettiğini belirtiyor. Her 10 çalışandan 4’ü, İK yöneticisine güveniyor, bilgisine, deneyimine ve kişiliğine inanıyor, sorunu olduğunda rahatça görüşüyor, ilişkileri profesyonelce yönettiğini düşünüyor. Buna karşın, İK yöneticisinin objektif karar verdiğine inananların oranı yalnızca yüzde 29.

Sonuçları özetleyen infografik için tıklayın!

Back to top