BLOG


8 Eylül 2022


Her çalışan, her iş günü bir karar verir: 

Sadece işlerini sürdürmek için gereken minimum işi yapmaya mı, yoksa enerjilerinin ve çabalarının daha fazlasını işlerine harcamaya mı istekliler?

Son birkaç hafta içinde, ilkini seçenlerin çoğu kendilerini “sessiz istifacılar” olarak tanımlıyor. 

Çalışmanın hayatlarının odak noktası olması gerektiği fikrini reddederler. Her şeylerini verme ya da fazladan, saatlerce çalışma beklentisine direnirler. Kendi konumlarındaki bir kişiden beklenmesi gerektiğini düşündüklerinin ötesine geçme taleplerine “hayır” derler. 

Yapılan araştırmada etkisiz yöneticilerin, etkili liderlere kıyasla “sessiz istifa” eden çalışanları üç ila dört kat daha fazla.

Araştırma, etkisiz yöneticilerin çalışanlarının %14’ünün sessizce istifa ettiğini ve sadece %20’sinin ekstra çaba göstermeye istekli olduğunu ortaya kondu. 

Ancak, etkili liderlerin çalışanlarının %62’sinin ekstra çaba göstermeye istekli olduğu ve yalnızca %3’ünün sessizce işi bıraktığı belirtildi.

Tembel veya motivasyonsuz çalışanlara sessizce işten ayrılma suçunu yüklemek kolay. 

Ancak bunun yerine, bu araştırma bize içimize bakmamızı ve bireylerin enerjilerini, yaratıcılıklarını, zamanlarını ve coşkularını hak eden şirketlere ve liderlere vermek istediklerini anlamamızı söylüyor.

Quiet Quitting Is About Bad Bosses, Not Bad Employees – HBR

Leave a reply

Back to top